Uzak bir geçmişte epifiz bezimiz üçüncü gözümüz dü ve normal bir gözden daha da fazlasıydı; beynimizin bir kozmik alıcısı ve vericisiydi. Yıllarca süren araştırmalarla epifiz bezinin beynimizin merkezindeki küçücük bir bez olduğu, tüm duyularımızla ve bedenimizin geri kalan kısmıyla bağlantısıyla büyük bir önemi olduğu biliniyor. Diğer duyular vasıtasıyla dış dünyayla elektriksel impulslarla iletişim kurar.
Epifiz bezi, hormonlar vasıtasıyla bilinç düzeyimizi düzenler; örneğin uyanma, uyuma, rüya görme, mistik deneyimler de yaşayabildiğimiz çeşitli meditatif haller gibi. Zihin ve duyular çeşitli psikofizik merkezler (ki bunların en yükseği epifiz bezimizdir) veya çakralarda çalışan okült enerjiler için yollardır. Bu merkezler bizler tekamül ettikçe gelişirler. Üçüncü göz namı diğer epifiz bezimiz hipofiz bezimizle bağlantılı olan belirli bazı aktivitelere sahiptir; Birlikte metabolizma ve büyüme ritmlerini düzenlerler. Bu aynı zamanda sezginin, ilhamın, vizyonların ve ilahi düşüncelerin de fiziksel organıdır. Hipofiz bezi düşünce alıcısıdır ve genelde ana bez olarak bilinen epifiz bezi, düşünce aktarıcısıdır.
Epifiz bezi insandaki yüksek ve ilahi şuurun; onun hep varolan, ruhsal ve kucaklayıcı zihninin anahtarıdır, tek olarak bulunur.
Bedeninizde ne kadar ışık depolarsanız, titreşiminiz o kadar yükselecektir. Titreşiminiz ne kadar yüksek olursa, çevrenizi ve etrafınızdaki insanları yükseltmeniz o kadar kolay olur. Epifiz bezlerinin kozmk bir anten olarak yeniden uyandırıldığı bir dönemde bulunuyoruz.
Hissettiğiniz her duygu, sevinç veya korku bedenimizde kimyasal bir enzim salgılatıyor. Bu hislerin bazıları sizi yükseltirken bazıları blokajlara sebep oluyor. Tüm bunların her biri Epifiz bezinden geçerek yerleşiyor. Epifiz bezi* piezoelektrik özellikte ince uyumlu bir kalsit kristaldir, bir tür kuvars özelliği gösterir. O bir frekanslar ekranı, bir tür süzgeçtir.
*Piezoelektrik: Mekanik sıkıştırma neticesi voltaj üreten; elektrik tatbik edildiğinde mekanik titreşim elde edilen bazı kristal ve seramiklere has özellik.
Epifiz bezi beynin tam olarak geometrik merkezinde bulunan bezelye büyüklüğünde bir bezdir ve kelime kökü olarak çam kozalağının Latincesi olan “pinea”dan gelir.
Gündüz epifizin nispeten pasifleşmesi ile maddi aleme , gece ise epifizin daha aktif hale gelmesi ile mana alemine daha çok açık hale gelmiş oluyoruz.
Şuurlu zihin günün ancak %5'inde beynimizi kontrol eder. Bununla beraber, bilinçaltı zihinse düşüncelerimizi zamanın %95'inde meşgul eder. Günde 70 000 düşünce üretirsiniz. Düşüncelerimiz biyolojik ve fizyolojik etkilere neden olurlar. Bedenimiz bu zihinsel etkilere fizikselmiş gibi yanıt verir.
Beyin kelimenin tam anlamıyla harika bir organdır. Bilinçli dünyamız ve bilinçaltımızla ahenkli bir senkronizasyon ile çalışır.
İlginç yeni bir çalışmanın gösterdiğine göre zihinlerimiz gelecek olayları meydana gelmeden 2-10 saniye önceden hissedebiliyor. Bu çalışmaya "Bir Meta Analiz: Tahmini Fizyolojik Kestirim-Görünürde tahmin edilemeyen tetikleyicileri önceden bilmek" adı veriliyor. Çalışmanın gösterdiğine göre zihniniz aslında gelecekteki olaylara henüz daha olmadan ve hatta siz farkında bile olmadan enerjetik bir reaksiyon veriyor. Çalışmayı yapanlar şu sonuca vardılar: Bu meta analizin sonuçları net bir etkiyi ortaya koyuyor ama biz bunun nasıl açıklanacağı konusunda net değiliz. Bir kez daha, zihnin psişik yönüne güvenen bilimsel sabitliği olan çalışmalarla bir araya gelen bilimsel ana görüşe sahibiz. Bir şey olmadan önce onunla ilgili bir şey düşündüğünüzde bunun sebebi beyninizin gerçekten de onu sizin anlayamayacağınız bir şekilde enerjetik olarak almasıdır. Bilinçaltımızdan yayın yapan frekanslar ile olaylarla buluşmamız gerçekleşir.
Bilinçaltımızın gücünü Upanişadlar'daki bir pasaj bu noktayı çok güzel ifade ediyor. "Bir kimse uyuyacağı zaman her şeyi olan bu dünyanın malzemesini de yanına alır, onu bir kenara ayırır, onu kurar ve kendi zekası ve aydınlığıyla rüyasını görür. Böylece bu kişi kendi kendine aydınlanmış olur. Orada ne araba vardır, ne koşumlar ne de yollar. Fakat arabayı, koşumları ve yolları kendi kendine kurar. Orada ebedi mutluluklar, zevkler ve memnuniyetler yoktur. Fakat ebedi mutlulukları, zevkleri ve memnuniyetleri kendi kendine kurar. Orada su birikintileri, nilüfer gölleri ve çaylar yoktur. Fakat su birikintilerini, nilüfer göllerini ve çayları kendi kendine kurar. Zira o bir yaratıcıdır"
Bilinçaltımız var olan blokajlarından kurtulduğunda kesintisiz ve kuvvetli yayın yapabilme yeteneğine sahiptir. Bu da isteklerimizin hayatımızda yer alması anlamına gelir. Beyin yaratıcıdır ve henüz varlığı olmayan bir durumu milyonLarca olasılık arasından seçerek yaratabilir. Korku, kaygı ve endişelerden arınmış bir bilinçaltı frekanslar ekranı olan epifiz bezinin daha parlak olmasına yol açar. Bu durum kişinin hayatını kolaylık ve sağlıkla ilerletmesi için konforlu bir alanın devamı için gereklidir.
Theta Healing bilinçaltınızdaki blokajlarınızın hızlı, etkili ve kalıcı bir şekilde değişmesini sağlayarak kişiye hayatının konfor alanlarını genişletme imkanı sunar.