İnsanın olduğu, insan beyninin devreye girdiği her noktada bilinçaltı ve bilinçaltı teknikleri de devrede oluyor. İş insan ilişkilerine gelince, neredeyse gönderdiğimiz WhatsApp mesajları kadar, karşı tarafa Bilinçaltı Mesajları da gönderiyoruz.
Bu nedenle bilinçaltı iletişimimiz ve burada bulanan yanlış kodlamalarımızı ThetaHealing ile pozitife çevirmeliyiz. Bununla hayatımızın merkezine biz yer alabiliriz. İnsan ilişkilerinde söylediğiniz her bir söz, yaptığınız her bir eylem karşı tarafın bilinçaltında ayrı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu değerlendirme sonucunda da insanlar size olan davranışlarını şekillendiriyorlar. Tabi ki bu şekillenmenin temel kaynağı sizin bilinçaltınızdan yaptığınız enerji yayınıdır.
Sevgili ilişkileri, dostluklarınız, iş dünyası ya da aile ilişkilerimiz… Hiç fark etmez. İnsanlara istediğinizi doğru yansıtmanız ve kendinizi gerçek olarak göstermenizin bir sırrı var. Elbette hiçbir yöntem karşı tarafın özgür iradesini ele geçirmenizi ve kararlarını %100 yönetmenizi sağlamaz, ancak birazdan paylaşacağım yöntemle hayatınızda epey farklılık yaratabilir, ilişkilerinizde çok daha başarılı olabilirsiniz.
Nasıl mı? Birazdan örneklerle konuyu anlatmaya çalışacağım, fakat öncesinde ufak bir bilgi vermek daha anlaşılır kılabilir durumu.
Bu dünyada hepimizi harekete geçiren 2 temel faktör vardır:
Acıdan kaçma dürtüsü
Hazza yaklaşma dürtüsü
Aşağı yukarı tüm davranışlarımız içimizdeki bu iki dürtü ile şekillenir. Acı hissedeceğimiz, sıkıntı duyacağımız, rahatsız olacağımız bir durumdan, bir insandan kaçma eğiliminde oluruz. Öte yandan haz duyacağımız, keyif alacağımız, mutlu olacağımız durumlara, insanlara, eylemlere yönelme eğiliminde oluruz. Çoğu kez bu hislerin farkında olmadan, kararlarımızı bu dürtülerle alırız.
Size bir soru:
Bir süredir görüşemediğiniz sevgiliniz aklınıza geldi ve iç sesinizi dinleyerek aradınız. Size “Yaa sen nerelerdesin? Hiç benimle ilgilenmiyorsun! Çok kızıyorum, üzüyorsun beni!” diyerek açtı telefonu ve size kızgınlığını davranışlarıyla belli etti ne hissedersiniz?
Sanırım bu konuşma sizi mutsuz eder. Yani büyük bir sevinçle aklınıza gelen sevgilinizle konuşma deneyiminiz size acı verir. Dolayısıyla bu acı deneyimi bir kez daha yaşamak istemezsiniz bilinçaltı bir karar verir ve senaryo başlar. Bir süre sonra elinizin telefona gitmediğini görürsünüz. Sonrasında o ilişki biter, gider zaten tabi siz kendinizi haklı görmekten uzak kalamazsınız.
Çünkü bilinçaltı hayatımızın senaryolarını belirleyen, kurguya uygun insan ve olayları yaşam alanımıza çeken görünmeyen yaşam mimamırımızdır.
O halde soruyu değiştirelim:
Bir süredir görüşemediğiniz sevgilinizi içinizden geldi ve aradınız. O da size son derece iyi ve keyifli hissettirecek bir şekilde telefonu açtı, sizle gayet keyifli bir şekilde sohbet etti. Hatta telefonu kapatırken enerjinizin yükseldiğini ve daha mutlu olduğunuzu fark ettiniz. Böyle bir durumda ne hissederdiniz?
Bu deneyimi size keyif verirdi. Dolayısıyla o deneyimi bir kez daha yaşamak isterdiniz. Bu nedenle o kişiyle daha sıkı iletişim içinde olmak isterdiniz, ilişkiniz daha da derinleşirdi.
Oldukça basit, öyle değil mi?
Karşınızdaki kişi, sizin istediğiniz şeyi yaptığı zaman onu hemen ödüllendirin. Takdir edin. Mutlu olsun. Yaptığı şeyden dolayı mutlu olduğunu bilsin. Bilinçaltında sizin istediğiniz eylemi, farkında bile olmadan mutlulukla bağdaştıracaktır.
Karşınızdaki kişi sizin istemediğiniz bir şeyi yaptığı zaman, kavga-gürültü çıkarmadan, bir şekilde o deneyimden mutsuz olmasını sağlayın. Yaptığı şeyden ötürü kendisini kötü hissetmesini sağlayın. Bilinçaltında sizin yapmasını istemediğiniz o eylemi, farkında olmadan mutsuzlukla bağdaştıracaktır.
Eylemi yapan kişi aynı olsa da verilen tepkilerin değişkenliği size yön veriyor değil mi? İşte değişim burada başlıyor. Biz eylemlerimizi kendi iç sesimize güvenerek beklentisiz gerçekleştirmeyi başardığımızda mutluluk ve mutsuzluğumuzun baş kahramanı yine kendimiz oluruz.
Eğer her türlü ilişkinizde daha başarılı olmak istiyorsanız hatırlayın:
Kullandığımız her bir kelime, ağzımızdan çıkan her bir söz, yaptığımız her bir hareketin bilinçaltımız için bir karşılığı bulunuyor.
Bundan sonra her adımınızda şu soruyu hatırlayın:
Bu yaptığım şey size keyif mi hissettirecek, yoksa acı mı? Acıyı hissettiğinizde sorumluluğunu alabilecek misiniz?
Cevap evet ise isteklerinizin gerçekleştiği mutlu günler ve ilişkiler sizinle olacak demektir.